Beden Algısı ve EMDR
Beden, bedeni tanımak, bedenle barışık olmak, o beden içerisinde rahat hissetmek, bedeni yabancılamak, ayna, kendi fotoğraflarına bakmak, ideal görünüş, içerisinde bulunduğum bedene karşı bir duyguya sahip olmak, onu kabul etmek ya da etmemek. Bu kelimeleri okuyunca bile rahatsızlık veren duygular, düşünceler veya beden duyumları yaşıyor olabilirsin. Aynaya baktığında gördüğün kişiyi tanımıyor, -mış gibi görüyor ya da o bedeni, yüzü, gördüğünü kabul etmiyor olabilirsin. Sürekli bu kabul etmediğin şeyleri değiştirmek istiyor olmak, verdiği rahatsızlığın etkilerini hafifletmek için bir takım tekrarlayıcı davranışlar göstermek, yaşattığı olumsuz duyguların tam ortasında bulunmak gündelik yaşantıyı çekilmez bir hale getiriyor olabilir. Sürekli kontrol etmek, sürekli bir kaygının ya da mutsuzluğun içinde yaşıyor olmak büyük bedeller ödetmiyor mu? İnsan olarak bir toplum içerisinde yaşayan sosyal varlıklarız. Doğamızın böyle olması bile seni zorluyor olabilir. Bu rahatsızlıkların aslında çözüm için de bir anahtar olabileceğini hiç düşündün mü? Geçmişte reddedilme, alay edilme, kötü bir muamele ile karşı karşıya kalma, mükemmelliyetçi yapıya sahip olmak odak noktanızı estetik olmak haline getirmiş kendinize olan dikkati arttırmış olabilir. Kendimizle ilgili belki suçlu, belki değersiz, belki de yetersiz ve buna benzer birçok inanca sahip olabiliriz. Geçmiş yaşantılardan bir yerden tanıdık gelen bu inançlar şuan’ımzda bir şekilde tetiklenerek karşımıza çıkabilir ve bizi rahatsız edebilirler. Bu rahatsızlık, tetiklenen kendilik inancımızın bir sonucudur. Geçmişte yaşadığımız olumsuz yaşam olaylarında edindiğimiz bu inançlar aslında rasyonel değil. Terapinin sihirli değneği EMDR, bu olumsuz yaşantılarla çalışarak bizlerin olaylara daha sağlıklı ve doğru bir açıdan bakabilmemizi sağlar. Geçmiş yaşantılarda başımıza gelen olumsuzluklara, günlük yaşantımızdaki tetikleyicilere karşı daha duyarsız hale gelmemizi sağlar ve onlardan artık eskisi kadar etkilenmeyiz.
Bunları yaşamış olmamız bütünüyle bu yaşantılardan ibaret olduğumuz anlamına gelmez. Bu yaşantıların bizim üzerimizdeki etkilerini kabul etmek zorunda değiliz.
Kendiliğimizi yalnızca estetik bir nesne olarak tanımlamak, diğer bütün güzel yanlarımızı görmemize engel olmuyor mu? Şimdi elinize bir kağıt kalem alın. Merkezine kendinizi koyun ve sizi siz yapan güzel her şeyi yazın. Büyük küçük ayırt etmeden yazın. Acaba mı dedikleriniz de kabul. Bunların hepsinden size doğru gelen bir bağlantı çizin ve yanınızdan ayırmayın. Sizinle, sizin için orada olduklarını bilin. Her gün başka bir olumluluk fark etmeye çalışın, yargılamadan ve şefkatle.
Yağmur
Yorumlar
Yorum Gönder